5. gün

Bu diyet işini ilk defa denememe rağmen başarabileceğimi anlamış bulunuyorum. Çünkü dün gece maç izlemek için bir arkadaşımıza gittik. Herkes gelirken yanında tatlı getirmişti. Masada şöbiyet, baklava, kadayıf ve birsürü çerez, patlamış mısır vardı ama ben hiçbirine elimi sürmedim. Sadece saat 12 deki meyvem yerine 4 adet kuru kayısı yedim. İlk defa bukadar iradeli davrandım. Ayrıca dün 45 dakika hızlı temopda yürüdüm. Yediklerim bir gün öncekinin aynısı gibiydi.

Sizlere kendim hakkında biraz bilgi vermek istiyorum Yediklerime hiç dikkat etmem. Şimdiye kadar abur cubura dayalı bir beslenme tarzım vardı. Öyleki akşam yemeği olarak 2 çukulata, 1 kola, 1 paket çekirdek yediğim çok gece olmuştur. Yıllarca bu şekilde beslenmeme rağmen hiç kilo problemi yaşamamıştım. Hayatım boyunca hiç diyet yapmadım ama bir dönem çok yoğun spor yaptım. Sporu bırakınca bir süre sonra vücudumda yağlanma başladı. Bu yağlanma öyle arttıki kilom fazla olmamasına rağmen ölçümlerde vücudumda çok şişman birinin sahip olabileceği kadar yağ kütlem oldu. 50-51 kilo iken 65 kiloya kadar çıktım. Kendi çabalarımla birkaç kilo verip onu sürekli geri aldım. Çünkü metobolizma düzenimi bomuştum. Sürekli kilo alıp verme döngüsüne 1 yıl dayanabildim. En sonunda profesyonel yardım alma konusunda ikna oldum.
Benim asıl amacım hayatımın kalan kısmında olduğum kiloda sabit kalmamı sağlayacak beslenme düzenini oturtmak. Bir süre doktor kontrolü ile bunu yaparak vücudumda bozulan kan değerlerimi ve dengelerimi geri kazanmak. İş hayatından dolayı bırakmak zorunda kaldığım spor hayatım yerine spora ihtiyaç olmadan da sabit kiloda kalmamı sağlayacak bir beslenme biçimine geçiş yapmak.
Bunları yazıyorum çünkü siz zayıfsınız niye diyetisyene gidiyorsunuz, iradenizi kullanın gibi yorumları yazanlara, bizlerin 34-36 beden olma meraklısı özenti tipler olmadığımızı, hayatımızı sadece pantolonların bellerinden sarkan yağlar olmadan geçirmek ve sürekli kilo alıp verme problemi yaşamamak için uğraşmaya çalıştığımızı anlatmak istiyorum.